Çölyak hastalığı tanısı alanlar bir süre kabullenme süreci yaşarlar. Bunu aşıp tedaviye başlamış olanlar ise hep bu hastalığın kesin bir tedavisi olup olmadığı sorusuna cevap ararlar. Bu soruya evet çölyak kesin tedavisi olan bir hastalıktır diye cevap verebiliriz. Hastaların büyük bir kısmı da tedaviye çok iyi cevap verir. Çölyak tedavisi yaşam boyu ve katı bir şekilde uygulanması gereken glutensiz diyettir. İkinci aşamada da bunun kabullenilmesi gereklidir. Bu ikinci sürecin genellikle daha uzun zaman aldığına şahit oluyoruz.

Hastaların kolay ve kısa süre uygulanıp kalıcı tedavi sağlayacak bir yöntem arayışları, onları suistimale açık hale getirmektedir. Umut ticaretinin hedef kitlesi haline dönüşmektedirler. Bu ticarette ne yazık ki sadece paralarını değil sağlıklarını da kaybedebilmektedirler. Bu nedenle çölyak hastası dikkatli ve bilgili olmak zorundadır. Pek çok hastalıkla kıyaslandığında çölyak tedavisi zor değildir.

Tanı aşamasındaki tetkiklerdeantikor pozitifliği (anti tTG veya antiendomysial) ve duodenum biyopside pozitiflik olan tüm hastalarda diyet şarttır. Sadece antikoru pozitif, biyopsisi negatif olan çölyak hastalarında ise diyet yapılmasına gerek yoktur. Ancak düzenli olarak takip edilmeleri ve bazı durumlarda tekrar biyopsi yapılması gerelidir.

Çölyak tedavisi çok önemli 6 temel unsurdan oluşur:

(kaynak consensus.nih.gov)

  • Deneyimli ve bilgili bir diyetisyenle konsültasyon
  • Hastanın eğitimi
  • Hayat boyu glutensiz diyete uyum
  • Beslenme eksikliklerinin tespiti ve giderilmesi
  • Sosyal destek gruplarına erişim (dernek v.b.)
  • Sürekli takip (multidisipliner bir ekiple)

Tedavide belkide en önemli aşama Çölyak hakkında bilgili bir diyetisyenle konsültasyondur. Çölyak diyeti sadece ekmeğin kesilmesi anlamına gelmez. Görünürde ilgisi olmayan bir çok hazır gıda da gluten içeren katkı maddeleri kullanılmaktadır. Bir başka önemli hususta bulaşma (kontaminasyon) meselesidir. Normalde gluten içermeyen şeylerden hazırlanan pek çok gıda maddesine gluten içerenlerle aynı ortamda hazırlanmaları nedeniyle bulaşma olmaktadır.

Gluten içeren ürünler buğday, arpa ve çavdardan üretilen besin maddeleridir. Glutensiz diyette bunların hiç bir şekilde bulunmaması şarttır.

Gluten içermeyen güvenli besin maddelerinin başlıcaları:

  • Mısır
  • Pirinç
  • Patates
  • Soya
  • Tapioca unu (Brezilya’da yetişen Cassava bitkisinden elde edilir, ancak özel hazırlama işlemleri gerekir, bu bitkinin doğrudan tüketilmesi zehirlenmelere neden olabilir)
  • Buckwheat (adı karabuğday olmakla birlikte gerçek buğdayla ilgisi yoktur ve asıl vatanı himalayalardır, Rusya’da da yetişir. Bilgi ve fotoğraflar için tıklayınız)
  • Kırmızı et, beyaz et, balık, yumurta gibi protein kaynağı besinler gluten içermez.
  • Süt ve süt ürünleri gluten içermez. Ancak çölyak hastalarında çoğunlukla laktoz intoleransı olduğu için süt yerine peynir tercih edilmelidir. Özellikle tedavinin başlangıcında  laktoz intoleiansına ait belirtiler daha belirgindir.
  • Meyve ve sebzeler gluten içermez.

Çölyak hastası satın aldığı ürünlerin etiketlerini dikkatle okumalıdır. Besinleri satın alırken etiketleri dikkatle okunmalı özellikle katkı maddelerine dikkat edilmelidir.

Mısır glutensizdir ancak doğrudan saf mısır unundan ekmek yapmak güç olduğu için mısır ekmeklerine çoğunlukla buğday unun da katıldığı unutulmamalıdır. Bilinçli olarak katılmasa bile aynı fırında pişirilmesi gluten bulaşması için yeterlidir.

Yulaf konusu tartışmalıdır. Yulaf düşük oranda gluten içerir. Bazı araştırmacılar tedavi edilmiş ve hafif şiddette çölyak hastalarının günde 50-60 gr’a kadar saf yulaf ununu tolere edebileceğini ileri sürmüşlerdir. Şiddetli hastalıkta yulaftan kaçınılmalıdır. Risk içerdiği için dikkatli olunması gereklidir.

İlaçlarda da çok az miktarda gluten bulunabilir ancak bunlar genellikle zarar verecek düzeyde değildir. İlaçlarda gluten içeriği ile bilgiye ulaşmak için tıklayınız.

Çölyaklı hastalar birbirlerinden ve hasta derneklerinden yeni yaşam tarzlarının nasıl olması gerektiği konusunda bilgi alabilirler. Glutensiz besinlerin hazırlanması konusunda birbirlerini eğitebilirler. Ticari ürünleri gluten içeriklerini araştırma konusunda işbirliği yapabilirler. Bu süreçlerde şüphe duydukları hususları uzman diyetisyen veya hekimlerine danışmaları gereklidir.